Ünlü fizikçi Albert Einstein'ın çalışma odasının duvarında, bilim dünyasının dev isimlerinin fotoğrafları bulunuyordu. Einstein, James Clerk Maxwell'in fotoğrafını, Michael Faraday ve Isaac Newton'un fotoğraflarıyla birlikte bulunduruyordu. Bu durum, Maxwell'in Einstein'ın gözündeki değerini açıkça ortaya koymaktadır.
Albert Einstein, James Clerk Maxwell'in çalışmalarını son derece önemsiyordu. Onun katkılarını, "Newton'dan bu yana fiziğin deneyimlediği en derin ve en verimli çalışma" olarak nitelendiriyordu. Bu ifade, Einstein'ın Maxwell'in bilimsel mirasına verdiği değerin en somut göstergesidir.
Maxwell'in bilime yaptığı en önemli katkılardan biri olan Maxwell denklemleri, elektromanyetizmanın temelini oluşturmuştur. Daha da önemlisi, bu denklemler, Albert Einstein'ın özel görelilik kuramının geliştirilmesinde kritik bir rol oynamıştır. Einstein'ın teorisi, Maxwell'in çalışmaları üzerine inşa edilmiş diyebiliriz.
Konuya ilişkin bir eğitimcinin yaptığı değerlendirme, bilim tarihinin eğitimdeki yerine dikkat çekiyor. Eğitimci, "Niels Bohr, Tesla gibi isimleri Lise 1'de, üstelik Endüstri Meslek Lisesi'nde duymuş ve tanımıştık" diyerek erken yaşta bu bilim insanlarıyla tanışmanın önemini vurguluyor.
Aynı eğitimci, geçmişteki eğitim deneyimlerini şu sözlerle anlatıyor: "PSSC Fizik okumuş, her bir konuyu laboratuvarımızda deney konusu yapmıştık." Bu yaklaşım, teorik bilginin pratik deneyimlerle pekiştirilmesinin ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Eğitimci, bu imkânlara sahip oldukları için "Çok şanslıymışız" diyerek sözlerini tamamlıyor.