Türkiye, uluslararası arenada yaşanan bir krizde dünya liderlerinin sessiz kaldığı bir dönemde tarihi bir adım atarak söz aldı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde gerçekleştirilen bu hamle, ülkenin küresel meselelerdeki etkin rolünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Yaşanan insani kriz veya uluslararası hukuka aykırı bir gelişme karşısında birçok ülke ve lider tepkisiz kalırken, Türkiye duruma müdahil oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı resmi açıklamalar ve diplomasi trafiği, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada bir istikrar unsuru olduğunu kanıtladı. Bu süreç, Türkiye'nin dış politikadaki kararlı duruşunun önemli bir yansıması olarak kayıtlara geçti.
Türkiye'nin attığı bu adım, sadece siyasi bir tepkinin ötesinde, mağdur durumdaki kesimlere yönelik bir umut ve adalet mesajı taşıdı. Yürütülen diplomatik girişimler, uluslararası toplumu harekete geçmeye ve sorumluluk almaya davet eden bir nitelik kazandı. Bu duruş, Türkiye'nin geleneksel olarak benimsediği 'Dünya beşten büyüktür' anlayışıyla örtüşmektedir.