Saadet Partisinin basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi, ”Sizleri saygı, sevgi, muhabbetle selamlıyoruz. Hepimiz kardeşiz. Aynı milletin evlatlarıyız. Hepimiz bu ülkenin iyiliği için çalışıyoruz. Şimdi size bir isim söyleyeceğiz. Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan. Bu ismi duyar duymaz, hepinizin; “Dürüst”, “Vatansever”, “Milleti için çalışan insandı” dediğinizi biliyoruz. Prof. Dr. Necmettin Erbakan hizmetini yapıp gitti. Bizlere ise“Yaşanabilir Bir Türkiye” ve “Yeniden Büyük Türkiye” hedefini bıraktılar. İşte bizler bu hedefleri gerçekleştirmek için Saadet Partisinde var gücümüzle çalışıyoruz. Sicili, geçmişi ve kadroları ter tertemiz Saadet Partisi her zaman hakkın yanında olmuştur. Dürüst ve iyi insanlar kazansın diyorsan yüreğinin sesini dinle, Oyunu Saadet’e ver.
YOLLAR BİZİM, AMA ARABALAR…
Evet, güzel yollar yapıldı, güzel köprüler yapıldı ama üzerinde giden otomobillerin hepsi yabancı.Yollar bizim, ama arabalar yabancı. Siz, arabanın ruhsatına değil, motoruna bakınız. Göreceksiniz ki hepsi yabancı. Evet, güzel havaalanları, güzel pistler yapıldı. Ama inip kalkan uçakların hepsi yabancı.. Siz, uçakların bayrağına değil, motoruna bakın. Göreceksiniz ki hepsi yabancı. Yapılan yatırımların maliyeti , ödenen faizlerin yanında çerez parası. Üretmeyen bir ekonomi milletine refah sağlayamaz.. Bu millet 74 yıl önce kendi uçağını yapmıştı. 55 yıl önce % 100 yerli otomobilini kendisi yapmıştı. Biz Devrim otomobilini 1 yılda yaptık. Bunlar 13 yıldır sadece lafını ediyor. Oysa biz büyük bir milletiz, çalışkan bir milletiz. Uçağı da, otomobili de yine yaparız. Hem de en iyisini yaparız. Tarih bunun şahididir. Eğer sen de milli sanayi kurulsun diyorsan, milli uçak, milli tank, milli araba yapılsın diyorsan, yüreğinin sesini dinle, Oyunu Saadet’e ver.
YARI AÇ, YARI TOK ÇALIŞTIRILIYOR
Evet, pırıltılı gökdelenler diktiler. Devasa alışveriş merkezleri yaptılar. Ama yapılan AVM’lerin %60’ı, bankaların, %70’i yabancıları elinde. Benim mühendisim, benim kimyagerim, benim üniversite mezunu gencim, çalışabileceği bir fabrika olmadığı için, bu AVM’lerde tezgâhtarlık yapıyor, garsonluk yapıyor. Yarı aç, yarı tok olarak çalıştırılıyor.
Delikanlım, ben AVM’lerin yerinde fabrika görmek istiyorum diyorsan yüreğinin sesini dinle, Oyunu Saadet’e ver. İşçi , Memur, Emekli Kardeşim. Faizciye her yıl 52milyar, her hafta 1 milyar faiz öderler ama sana gelince %3 zammı çok görürler. 12 katrilyona saray yaptırırlar ama sana gelince kaynak yok derler. Oysa kaynak olmadığından değil. Sorun adil paylaşımın olmayışındadır.
ADALET İÇİN OYUNU SAADET VER
Düşün; İsraf denizinde yüzüyoruz. Sana verdikleri asgari ücret 1000 lira.
Bu israfa karşıysan, bu adaletsizliğe karşıysan, milletin hakkı millete verilsin diyorsan, haydi, yüreğinin sesini dinle, Oyunu Saadet’e ver. Benim çiftçi kardeşim çalışıyor, didiniyor, pancarı, haşhaşı ,patatesi ,arpayı,buğdayı sen üretiyorsun... Ama elin ülkeleri sana şeker satıyor, buğday satıyor. Pancarı sen üretiyorsun ama kotasını belirleyip Afyon Şeker fabrikası kapansın diyen bir iktidar var. Benim Afyonlu ,Bolvadinli ,Emirdağlı, Çaylı , Sandıklılı , Dinarlı kardeşim, en iyisini sen üretiyorsun. Ama hak ettiğin karşılığı alamıyorsun. Bu vurdumduymazlığa karşıysan, emeğinin karşılığını almak istiyorsan, haydi gel, yüreğinin sesini dinle, Oyunu Saadet’e ver.
BİZİ BÖLÜNME NOKTASINA GETİRDİLER
Biten sadece tarım mı, hayvancılık mı, sanayi mi? Elbette hayır. Bak, bin yıllık kardeşliğimizi de bitiriyorlar. Çözüm süreci dediler, yanlış politikalarla bizi bölünme noktasına getirdiler. Oysa biz Çanakkale’de omuz omuza şehit düşen Laz İdris’lerin, Kürt Mehmet’lerin, Yörük Ali’lerin, Çerkez Hasan’ların çocuklarıyız. Peygamberimiz bir, kitabımız bir, kıblemiz bir, ezanımız bir, bayrağımız bir. Birlik olmak için daha neye ihtiyacımız var ki? O halde ülkenin birliği, milletin dirliği için haydi sende gel. Bölünmeye karşıysan birlik ve kardeşlik yurdu bir Türkiye istiyorsan yüreğinin sesini dinle, Oyunu Saadet’e ver.
GÜNDEMİ DEĞİŞTİRİYORLAR
Her seçim öncesi gerçekleri örtmek için sun’i bir gündem oluşturuyorlar.
Daha önce Başkanlık sistemi diyorlardı. Bu seçimde de TERÖR diyorlar. Aslında ülke’nin hiçbir temel problemini çözemedikleri için gündemi değiştiriyorlar. Elimizi vicdanımıza koyalım ve birlikte soralım. 13 yıldır iktidardalar;
- Asgari ücreti iki katına çıkarmak istediler de ,
- İşçiye, memura, emekliye %50 zam yapmak istediler de ,
- İşsiz gençlerimiz için fabrika kurmak istediler de Parlamenter Sistem mi engel oldu!
- Bir lokma helal ekmek için madenlerde can veren yiğitlere yaşam odası yapmak istediler de Parlamenter Sistem mi engelledi.
“Yeter artık! Bu laflara karnım tok. Ben lafta değil, icraatta güçlü Türkiye istiyorum” diyorsan, haydi, sende gel, yüreğinin sesini dinle, Oyunu Saadet’e ver.”
