9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
Dünyada artan krizlere ve savaşlara dikkat çeken Taytak, Türk devletleri arasındaki dayanışmanın güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Kuru gürültülere pabuç bırakmayacağız. Hamaset ve habaset tuzaklarına takılmayacağız" dedi
MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, Milliyetçi Hareket Partisi tarafından Sakarya’da düzenlenen “Bir ve Birlikte Hilal’e Doğru” toplantısında önemli mesajlar verdi. Serdivan Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşen 'Bir ve birlikte Hilal'e doğru Türkiye Toplantıları' programına Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkanı Feti Yıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, MHP Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül, AK Parti Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar, MHP Bolu Milletvekili İsmail Akgül, MHP Sakarya İl Başkanı Oğuz Alkaş, AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, 25. ve 26. dönem MHP Sakarya Milletvekili Zihni Açba, MHP Bolu İl Başkanı Ayhan Çelikkol, MHP Düzce İl Başkanı İlhami Caboğlu, Sakarya, Düzce ve Bolu İlçe Belediye Başkanları ile İl Başkanları, Sivil Toplum Temsilcileri ve partililer katıldı.
“TÜRK DEVLETLERİ TARİHE MÜHÜR VURACAK”
MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, dünya genelini sarsan krizler ve kaoslar arasında Türk devletlerinin iş birliği ve dayanışmasının önemine dikkat çekti. Taytak, “Dünya, neredeyse her gün farklı kaoslarla ve krizlerle uyanmaktadır. Kuzeyimizde Rusya-Ukrayna savaşı. Güneyimizde Suriye iç savaşı. Güney Doğu’muzda İran-İsrail gerginliği. Ortadoğu’da İsrail’in Gazze’ye ve Lübnan’a yaptığı zulüm. Böyle bir ortamda, Türk devletleri arasındaki iş birliği ve dayanışmanın daha da ilerletilmesi gerekmekteydi. Hatırlanacak olursa, Asya’nın; dünyanın kalbi ve medeniyet beşiği olduğu dönemlerde bu kıtada ticareti ve toplumsal etkileşimi temin eden güçlü ve istikrarlı Türk devletleri mevcuttu. Tarihi ipek yolu o zamanların eseriydi. Bugün de, Türk devletleri benzer bir misyonla tarih sahnesindedir. Kültürel bağlarımız, ortak tarihimiz, ortak dilimiz ve ortak coğrafyamız birlikteliğimizin temelini oluşturmaktadır. Karabağ’da kazanılan zafer, bu tarihi siyasi yakınlaşmanın açık bir sonucudur. Azerbaycan ve Türkiye arasındaki güçlü bağların sahaya yansımasıyla 30 yıllık işgale son verildi. Tüm Türk dünyasına örnek olacak bir kazanıma imza atıldı. Güçlü Türk devletleri demek, güçlü, istikrarlı ve huzurlu bir dünya demektir. Cenab-ı Allah’ın izniyle “Bir millet, iki devlet” parolamız “Bir millet, sekiz devlet”e doğru ilerleyecektir. Türk coğrafyasından süzülüp gelen muazzam kardeşlik ve kültür hazinelerimizle yekvücut halinde tarihe mühür vurmalıyız. Türkiye Yüzyılı’nın hiç sönmeyecek meşalesi altında el ele birleşmeliyiz”
“TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI TÜRK DÜNYANIN GÜCÜNÜ YANSITIYOR”
Taytak, Türk dünyasının birlik ve dayanışma yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olan Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) geçmişine ve bugününe dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Taytak, “Tam da bu noktada türk devletleri teşkilatının temeli, 1992 yılında Ankara’da, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan Ve Türkmenistan’ın katılımıyla gerçekleştirilen “Türk dili konuşan ülkeler” zirvesi ile atılmıştır. Türk devletleri arasındaki iş birliğini ve dayanışmayı Türk Dünyası'nın ortak tarih, dil kültür mirası çerçevesinde ve çok taraflı çerçevede geliştirmek için; 3 Ekim 2009 yılında, Nahçıvan’da imzalanan “Nahçıvan anlaşması” ile de “Türk dili konuşan ülkeler iş birliği konseyi” olarak kurulmuştur. Konseyde Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve elbette Türkiye kurucu üyelerdi. 2019 yılında Özbekistan resmi üye olarak konseye katılmıştı. 2018 yılında Macaristan, 2021 yılında Türkmenistan ve 2022 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gözlemci ülke olarak “Türk dili konuşan ülkeler iş birliği konseyine” katılmıştı. 12 Kasım 2021’de İstanbul’da gerçekleştirilen, Türk Devletleri’nin; bağımsızlığının 30. yıldönümünün kutlandığı 8’inci zirve'de, kuruluşun adı "Türk Devletleri Teşkilatı (TDT)” olarak değiştirilmiştir. 9. zirvesi 11 Kasım 2022 tarihinde Semerkant'ta "Türk medeniyeti için yeni dönem: ortak kalkınma ve refaha doğru” temasıyla gerçekleştirilmiştir. 10.zirvesi 3 Kasım 2023 tarihinde Astana’da Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan ve Özbekistan katılımıyla, “Türk devri” temasıyla gerçekleştirilmiştir. Her yıl gelişerek, farklı temalarla bir araya gelen, tüm dünyanın takip ettiği ve gıbta ile izlediği Türk devletleri teşkilatının 11.zirvesi 6 Kasım 2024 tarihinde Kırgızistan’da Türkiye, Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan’ın katılımlarıyla gerçekleştirilmiştir”
“DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK”
Taytak, “Sayın Genel Başkanımız, Liderimiz Devlet Bahçeli Beyefendi’nin bu hafta gerçekleştirdiği grup toplantısındaki ifadeleriyle; 11. Devlet ve hükümet başkanları zirvesi heyecanlarımızı kamçıladı, hedeflerimizi kanatlandırdı. Türk devletleri teşkilatı, 15 yıllık uzun sayılmayacak mazisine rağmen İsmail Gaspıralı Beyin; “dilde, fikirde, işte birlik” fikriyatının çok şükür kurumsal ve eylemsel çatı kuruluşuna dönüştü. Zirve’de Sayın Cumhurbaşkanımızın ileri seviyeye ulaşan ülkü birliğini ifadeyle, İsmail Gaspıralı Beyin meşhur sözünü ihtiva eden hatıra parayı Türk devlet ve hükümet başkanlarına takdimi medyunu şükran duyulacak bir adamlık ve alicenaplık örneği olarak sivrildi”
“TÜRK DÜNYASI 2040 VİZYONU KADEME KADEME GERÇEKLEŞİYOR”
Taytak, “Türk dünyası 2040 vizyonu hedefleri kademe kademe inşallah gerçekleşecektir. Türk devletleri teşkilatı dünya çapında huzur, güvenlik, istikrar, refah ve barış markası olmaya; karanlığın ortasından güneş gibi parlamaya sonuna kadar namzettir, buna da ziyadesiyle layıktır. Gönül ve ülkü birliğiyle aşılamayacak hiçbir engel yoktur. Önemli ve kayda değer bir sonuç da ortak alfabe konusunda alınmıştır. 2022 yılında başlayan çalışmalar 2024 yılı Eylül ayında tamamlanmış, 34 harften mürekkep ortak alfabe çerçevesinde uzlaşma sağlanmıştır. Bu gelişme tarihi bir adımdır, makus talihin ters döndüğünün işaretidir. Aynı zamanda Türk kültür hayatının diriliş beyannamesidir. Türkiye, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ortak alfabeye hazır olması Türk birliğinin müjdesidir. Türk dünyasına birlik ve beraberliğin cemresi düşmüştür. Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Bişkek Zirvesi’nde onur konuğu ve gözlemci üye ülke olarak katılmasının kısa zamanda resmi üyelikle taçlanması dileğimdir. Aynı şekilde gözlemci üye ülke Türkmenistan’ın da resmen üye olması samimi niyazımdır. İstikbalin iradesi, dünyanın öne çıkan itibar ve iddiası Türk milletidir. Dönenlere, devşirilenlere, demlenenlere, devrilenlere, satanlara, saklananlara, kaçanlara, kaypaklara, korkanlara aldırmadan, bizim yolumuz Türk devri’dir, bizim yolculuğumuz Türk dünyası yüzyılı ve Türkiye Yüzyılı’dır”
"TÜRK BİRLİĞİ HAYAL SAFHASINDA KALMAYACAK"
Türk dünyasının ortak geleceğe yönelik kararlılığını vurgulayan Taytak, “Yıllarca bir hayal peşinde koştuğumuzu söyleyip aldandığımızı ve aldattığımızı ileri sürenler şimdi mahcubiyet kazanının dibinde kalın bir tortu halindedir. Ülküsü olmayanlar, inancı ve iradesi bulunmayanlar, önümüze taş koyup sayısız iftiralarla bizi susturmaya çalışsalar da başarılı olamamışlardır. Onlar imanlı kalplerin, millet sevdalısı dava insanlarının haklı çıkmasından ödleri patlıyordu. Çünkü inanmış bir Türk milliyetçisi için zor diye bir şeyin olmadığını, imkansızın da sadece zaman alacağını onlar bilmese de, şerefli mazimiz ve kahraman dava arkadaşlarımız bunun canlı tanıklarıdır. Kalem elimizde, kader önümüzde, kardeşlik bağrımızda, tarihi baştan ayağa yeniden yazmak elimizdedir. Bu fırsat kaçmamalı, Türk birliği hayal safhasında kalmamalıdır. Diyor ki Bilge Liderimiz, Genel Başkanımız, Türkmen Beyimiz, “Biz de Türk milliyetçisi olarak doğduk, öyle yaşadık, öyle öleceğiz. Nitekim akan hayat planımızın özü ve özeti bu şekildedir. Düz, sade ve mütevazı hayatımız ülkülerimizle anlam bulmuş ve bilenmiş, ülkücülüğümüzle berraklaşmış ve bıçkınlaşmıştır. Kuru gürültülere pabuç bırakmayacağız. Hamaset ve habaset tuzaklarına takılmayacağız. Sistemli ve şiddetli tahriklere aldırmayacağız. Vatan ve millet sevgimizin rüştünü şehadetlerle, fedakârlıklarla, mağduriyet ve mahpusluklarla tescilledik, gerekirse aynılarını bir kez daha yaşamaktan kaçmayacağız, kaçınmayacağız. Düşünü kurduğumuz ne varsa düşünce dünyasına daldık, müteakiben dününü öğrendik, bugünkü düğümlerini çözmek için mücadele ettik. Allah ecelden aman verirse, Türk birliğini mutlaka göreceğiz, maksadımıza ve muradımıza da ereceğiz.”