• BIST 100

    9524,59%-0,06
  • DOLAR

    32,60% 0,38
  • EURO

    34,75% 0,06
  • GRAM ALTIN

    2498,20% 0,57
  • Ç. ALTIN

    4168,04% 0,00

Hiç kimsenin bunu teklif etmeye hakkı yoktur

CHP Merkez İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Dr.Sevilay Mara, “Hiç kimsenin bir hekime ‘Ya siyaset yap,ya da hekimlik yap’ ayrımını teklif etmeye hakkı yoktur” diye konuştu.

SİYASET 29.09.2020 21:43:00 0
Hiç kimsenin bunu teklif etmeye hakkı yoktur

CHP Afyonakarhisar Merkez İlçe Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyesi Dr.Sevilay Mara, CHP İl Başkanlığının düzenlediği basın toplantısında konuşma yaparak hem Covid 19 hastalığı ve tedbirlerinden bahsetti hem de CHP eski İl Başkanı Kemal Demirkırkan’a sahip çıktı.

Dr.Sevilay Mara açıklamasında şunları kaydetti: “Bildiğiniz üzere ilk kez Çin in Wuhan kentinde 2019 aralık ayında yeni bir koronovirüs tespit edilmişti ve bunun neden olduğu hastalık COVİD19 (Coronavirüs Disease açılımı) ismiyle duyulmuştu .Dünya Sağlık Örgütü tarafından covid19  mart 2020 de pandemi yani kıtalarası salgın olarak ilan edilmişti...

Bu süreçten ülkemiz ve şehrimiz de etkilenmiştir. .Covid19 un en büyük zorluğu kanıtlanmış bir tedavisinin ve etken olan virüse karşı aşının olmamasıdır. Mart ayından itibaren ülkemizde sürecin yönetilmesinde çeşitli sıkıntılar olmakla birlikte  örneğin sağlık personelinin KKE diye kısalttığımız Kişisel Koruyucu Ekipmanlara ,gözlüğe ,N95 maskeye,cerrahi makseye ulaşmasında ,halka maske dağıtımındaki gecikmeler,karantinaya uymak istemeyenlerin direnç göstermeleri gibi) sağlık çalışanlarımızın inanılmaz performansı ve ara ara da olsa sokağa çıkma yasağının uygulanması ile vaka sayıları belli bir seviyede tutulabilmişti.

Sürecin ilk zamanlarında sağlık bakanlığı vaka sayıları,entübe hasta sayısı,yoğun bakımda yatan hasta sayısı,iyileşen hasta sayıları ile şeffaf olduğuna inandığımız bir tablo önümüze koymuştu ve bu da vatandaşta ister istemez bir bilinç oluşturuyordu fakat 1 haziran 2020 de normalleşme süreci adı altında bir süreç başladığından itibaren vatandaşlar tarafından herşeyin düzeldiği algısı oluştu.

Hatırlarsanız Ramazan Bayramı geliyordu ve siyasilerden ''Bu bayram çifte bayram yapacağız'' açıklamalarını duyuyorduk, oysaki sağlık çalışanları ve bilim kurulu üyeleri sıkı tedbir sürecinin uzatılmasını istiyorlardı..

1 hazirandan itibaren tatil yerlerine izin verilmesi, AVM lerin açılması,düğün zamanı olması,şehirlerarası seyehat edilmesi,yurtdışından gurbetçilerin gelmesiyle vaka sayılarında ciddi bir artış oldu. Afyonda da aynı şekilde vaka sayılarının arttığını biliyoruz. Hatta günde 300 pozitif vakanın tespit edildiği dönemlerin dahi olduğu duyumunu aldık.En son 16 eylül 2020 tarihinde sağlık bakanımızın il il yoğun bakım doluluk oranını açıklamış ve Afyonkarahisar’daki yoğun bakım ünitelerinin doluluk oranının yüzde 60 olduğunu söylemişti.

Bu yüzde 60 oranını verirken özle hastaneleri dahil edeerek mi söyledi onu bilmeiyoruz ama biz birkaç haftadır ilimizdeki her 2 pandemi hastanesinin yoğun bakım ünitelerinin tamamen dolu olduğunu duyuyoruz. Salgının ilk zamanlarında özel hastanelerde covid19 tedavisi gören hastalara yoğun bakım ücreti ödemesi yapıyordu ama 29 haziran 2020’den sonra da SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) bu ödemeyi yapmayacağını duyurdu. Şu an sadece kamu hastanelerinin yoğun bakımlarında takip oluyor,özel hastaneler yoğun bakım hastası almıyor sadece ayaktan tedavi görebilecek hastalar özel hastanlerde kabul ediliyor.

Afyon devlet hastanesinde de 7 covid servisi, tıp fakültesinde 4 covid servisi bulunmakta,servis yataklarında herhangi bir sıkıntı yok fakat yoğun bakım ünitelerinin doluluğundan dolayı merkezden ilçelere gönderilen hastalar olduğu gibi ,yakın zamanda komşu bir ile de Isparta sadece, hasta nakli yapıldığı duyumunu aldık. Günde yaklaşık 300 pozitif vaka tespiti ve ortalama 8-10 hasta için yoğun bakım yatağı arandığı duyumunu da aldık.İki hafta önce Afyon Tabip Odası Başkanı’nın da yoğun bakım ünitelerinin doluluğu nedeniyle yeni yataklar hazırlanmaya çalışıldığına dair bir açıklaması olmuştu. Bu Sadece Afyonkarahisar’da böyle değil, başka illerin de aynı şekilde çevre illerden yoğun bakım yatağı için arayışta olduğunu duyuyoruz.

Demekki Türkiye genelinde vaka sayılarının artmasıyla hastanelerimizin doluluk oranları da artmış durumda ve yoğun bakımın ünitelerinde yatak sıkıntısından bahsedilmektedir. Elbette yeni yataklar açılmaya çalışıldığnı da bilgisini de alıyoruz ama sadece yatak sayısının artırılması ile bunun üstesinden gelemeyiz çünkü yatak sayısı artırılsa bile burda yatan hastaya hizmet verecek deneyimli sağlık personelinin de sayısı buna paralel olarak artmak zorundadır ki en etkin hizmet verilebilsin.

Ben de aile hekimliğinden gelen bir hekim olarak yani sahalardan gelen biri olarak sağlık personelimizin yaşadığı sıkıntıları birebir bilen birisiyim.Filyasyon dediğimiz bir işlem var,bu kelimeye siz de aşina oldunuz. Bir hastalığın kaynağının etkeninin ne olduğunu bilmemiz için yapılan işlemlerin tamamına filyasyon deniyor. Eğrinin düşüsünü bu filyasyon dediğimiz aşama belirliyor aslında çünkü iyi bir filyasyonla hastaneye yatışlar azalıyor. Bu aşamada aile hekimlerimiz ve aile sağlığı elemanlarımız ön saflarda yer alıyorlar.

İnkubasyon dönem dediğimiz hastalığın yayılma süresi içinde covid19 için 2-14 gün içinde kimlerle temas ettiyse onun bulunması,izolasyon ya da örnek alınması işlemlerinin tamamına filyasyon diyoruz. Gene 2. Basamak olan devlet hastanelerimizde ve 3. Basamak olan araştırma hastanelerimizde servis ve yoğun bakım hekimlerimiz hemşirelerimiz hasta bakıcılarımız bizim dışarda dahi 1 dakika dayanamadığımız sıcaklıklarda onlar o kişisel koruyucu ekipmanlarla saatlerce hastalar için uğraşıyorlar.

Türk tabipler Birliğinden aldığım bilgiye göre 2 eylül itibariyle vefat eden toplam sağlık çalışanı sayısı 72, bunlardan 35’i hekim. Her ne kadar resmi olarak şu an şehit ünvanı verilmese de onlar bizim maneviyatımızda görev şehidir. CHP de mayıs ayında Covid19 dan vefat eden sağlık çalışanlarının  görev şehidi kabul edilmesi için kanun teklifi verdi.

Bu saatten sonra vatandaş olarak ve devlet olarak neler yapılabilir onları da bir konuşalım:

1-Sağlık çalışanlarımızın da artan vakalar nedeniyle artık çok yorulduklarının bilinmesi gerekiyor. Sağlık kapasitemizin üstünde bir yığılma olursa korkarım ki yeni hastalara bakacak hekim hemşire kalmayacak.Her birimiz bireysel olarak üstümüze düşen görevleri yapmalıyız. Maske mesafe hijyen kuralalrına uymalyız.Olası pozitif vakalar temas halinde oldukları kişileri bildirmelidirler.Kalabalık ortamlardan uzak durmalıyız,kapalı alanları havalandırmalıyız.

2-Halkımızın durumun ciddiyetini anlaması için Sağlık Bakanlığı’nın ve illerde Sağlık Müdürlüklerinin şeffaf şekilde verilerini hem siz basınla,hem sivil toplum örgtleriyle hem de biz siyasi partilerle paylaşması gerekiyor. Biz şeffaf verilerin halkı paniğe sokmaktan ziyade,bireysel tedbirlerin daha dikkatli alınmasında kamçılayıcı olacağını düşünüyoruz.

3-Pandeminin ilk aylarında CHP Genel Başkanı’ mız sayın Kemal Kılıçdaroğlu 13 maddelik bir tedbir önerileri açıklamıştı.Bunlar arasında ekonomik tedbirler olmakla birlikte askeri hastaneerin yeniden açılması ve sağlık personelinden KHK ile ihraç edilip hakkında hüküm bulunmayanların görevine iade edilmesi maddeleri de vardı ama şu ana kadar herhangi bir değişiklik olmadı. Sadece askeri hastanelerle ilgili bazı çalışmalar olduğu duyumunu aldık ama somut bir adım yok.

4-Büyük özveriyle görev yapan sağlık çalışanlarımızı destekleme amacıyla bütçeden gerekli aktarmların pandemi tamamen sona erinceye kadar devam etmeslive malzeme ihtiyaçların eksiksiz tedariki sağlanmalıdır.  En son bir hafta önce sağlık bakanlığı salgında görev alanlar için ek ödeme tablosunda doktora yüzde 16 ile yüzde 50 arası,imama yüzde 100 ek ödeme zammı belirledi.Bu genelgeyle sağlık bakanlığının sağlık çalışanlarına bakış açısındaki çarpıklığı görmüş olduk.

5- İlerleyen günlerde okulların açılması gündeme geldiğinde şu an sıkıntıların daha da artmasından endişe ediyoruz. Geçtiğimiz hafta genel başkanımız sayn Kılıçdaroğlu tarafından eğitim öğretim yıında covid için yapılabilcekler ile ilgili 14 maddelik bir önerisi oldu. İl başkanımız ve yönetm kurulu bunu sizlere canlı ayında okuyarak duyurmuşlardı. Ben burda hepsini tekrar etmeyeceğim.  Sınıflardaki yoğunluğun azaltılması için üniversitelerin açılmayacak derslikleirnin örgün eğitim sitem,ne tahsis edilmesi,dezenfektan,maske ,ateş ölçer gibi malzemelerin okullar açılamdan giderilmesi,hijyen sürekliğinn sağlnaması için 60 bin personel alınmasını önerdi.

6-İllerde yerel yönetimlerle sağlık müdürlüklerinin ve merkezi yönetimin birlikte eşgüdümlü çaışması gerekiyor ki her ilde aynı etkinlikte bir mücadele sağlanabilsin.

7-Kimin pozitif olduğunu bilmediğimiz için ve damlacık yoluyla konuşurken dahi bulaşabildiği için şu aşamada sadece hasta olanların değil,salıklı olanların da aynı hassasiyeti göstermesi gerekiyor. Virüsle en son karşılaşanlar en şanslı kesim olacak çünkü bu süreçte belki etkili bir antiviral ilca bulunacak,aşı bulunacak belki ya da virüs mutasyona uğrayıp hastalık yapıcı faktörlerini kaybedecek ya da toplumun büyk kesimi bağışıklık kazanmış olacağı için hasta sayısı az olacak ve hastanelerde yığılmalar azalacak ve alınan sağlık hizmeti çok daha iyi olacaktır.

8-Biz Uzakdoğu ülkeleri gibi kurallara kendiliğinden uyan bir toplum değiliz,daha çok yasalarla,cezalarla ,kolluk kuvvetlleriyle kurallara uyuyoruz..Kurallara uymayanlara gerek para gerek idari cezaların en sıkı şekilde uygulanması lazım.

9-Pandeminin başından itibaren etkin bir Sağlıkta Şiddet Yasası’nın çıkması gerektiğini söylemiştik biz,meslektaşlarımız seslerini medya yoluyla duyurmaya çalışmıştı ama maalesef mecliste CHP tarafından sunulan sağlıkta şiddet yasanın kanun teklifi AKP tarafından reddedildi ve içini doldurmayan,sağlıkçıları asla tatmin etmeyen sözde bir sağlıkta şiddet yasası çıkarıldı.Görevi başında öldürülen ,yaralanan her sağlık çalışanı ülkemizin demokratikleşme yolundaki yüzkarası olacaktır. Meclisin üzerinde iktidarıyla muhalefetiyle sağlık çalışanlarının vebali vardır.

10-İzmir tabip odası nın eylül ayı verlerine göre Türkiye de yaşayan 84 milyonun,1 milyon 62 bini sağlık çalışanı yani yüzde 1. Oysaki Covid19 tanısı almış 273.000 hastanın 29.865 i sağlık çalışanı yani yüzde 10.u. Sağlıkçılar toplumun yüzde 1 ini oluşturuken covid19 olanlar yüzde 10’u oluyor. 10 kat daha fazla hasta olmaktayız. Covid 19’un Fransa ve İtalya daki gibi meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.    

11--Son olarak salgınların tedavi sürecinde en önemli yöntem izolasyondur. Temel ihtiyaçlar olan gıda,temizlik,ilaç ,enerji ve iletişim dışındaki sektörlerin durdurulması gerekiyordu ama hükümet insanları evinde tutmak için bütçe ayıramayınca bu mümkün olmadı. Bırakın bütçe ayırmayı,İşçiyi ücretsiz izne çıkararak kısa çalışma ödeneği adı altında aylık 1170 tl ile geçinmeye mahkum etti.

Salgınla mücadele bilimsel kararlar siyasi kararların önünde olmasıyla, sağlık çalışanlarına  hukuki ve maddi destekle ve pek tabiki ekonomik gücümüzle mümkün olacaktır.. Ekonomide demokrasi temeline oturmadığı sürece hiçbir zaman rayına girmeycektir. Yargının sopa olarak kullanılarak basın mensuplarının susturulduğu,özgür ifadenin olmadığı,hukukun üstünlüğünün olmadığı bir ülkede başka ülkelerden sermaye sahiplerinin gelip de bizim ülkemize yatırım yapmasını bekleyemeyiz.Herkes hukukun üstünlüğünün olduğu,demokratk ülkelerde parasını değerlendirmek ister.

Umuyorum iktidar muhalefeti dinleme sorumluğunu alarak, genel başkanımızın önerilerini dinler ve bütünleştirici politikalar izleyerek toplumu ayrıştırma yolundan da vazgeçer ve pandemi sürecinin bundan sonraki kısmını daha hafif geçiririz.

Bir hekimin insana bu kadar yakın bir mesleği yaparken siyaset içinde de aktif rol alması demek toplumun şekillenmesi için fedakarlık yapması demektir, hekimin siyasete girmesi hem o parti için hem de ülke için bir kazanımdır. Hiç kimsenin bir hekime ‘Ya siyaset yap,ya da  hekimlik yap’ ayrımını teklif etmeye hakkı yoktur.

Siyasiler hekimlerle uğraştıkları zamanı, Türkiye nin ekonomik, askeri, uluslararası ilişkiler, terör, yolsuzluk, eğitim gibi sorunlarına verirlerse ülkelerine daha faydalı olacaklardır.”


  • Cumartesi 17.6 ° / 5.7 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazar 18.7 ° / 3.8 ° Güneşli
  • Pazartesi 20.8 ° / 6 ° Güneşli