Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı Yalçın Görgöz, kayıp olduğu iddia edilen 128 Milyar Dolar ile ilgili sert ifadelerle hükümeti eleştirdi. 128 Milyar Dolar ile neler yapılabileceğini anlatan Görgöz, aşılama ve vaka sayıları ile yerel gündeme de değindi. Yalçın Görgöz basın toplantısında şunları söyledi:

YALANLARIN ORTAYA ÇIKMASINDAN SON DERECE RAHATSIZLAR

“Saray hükümeti, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve partimizin 17 MYK üyesi hakkında dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezleke düzenledi ve meclise gönderdi.

Artık siyaset üretemeyen iktidar, yaptıkları yanlışların, söyledikleri yalanların ortaya çıkmasından son derece rahatsız. Millete hesap veremedikleri için muhalefeti susturmak istiyorlar. Bunun için de adeta “dikensin gül bahçesi” yaratma peşindeler.

Biz doğruları söylemeye, doğruları haykırmaya devam edeceğiz. Çünkü haklıyız ve korkmuyoruz. Asla korkmayacağız. Memleketi soyanlar, yetim hakkı yiyenler korkuyorlar. Korksunlar.

KABUL EDİLİR BİR DURUM DEĞİL

Günlük vaka sayıları 60 bin ve üzerinde seyrediyor. Akp’nin lebaleb kongrelerinden bu yana 5 bin 752 vatandaşımız hayatını kaybetti. Dünya açılmaya başlarken, biz kapanmaya başladık.

İktidar partisine sorarsanız; salgınla mücadelede dünyada örnek gösteriliyormuşuz. Bu kabul edilir bir durum değil. Aldıkları günübirlik kararlar ve yetersiz önlemlerle, halkımızı riske atmaya devam ediyorlar.

128 MİLYAR DOLAR NEREDE?

Geçen haftaya, sorduğumuz bu tek cümlelik soru damgasını vurdu. Soru neydi; 128 Milyar Dolar Nerede? Gayet açık, şeffaf, net bir soru değil mi?

Bu soruya iktidar partisinin yetkilileri ve en başta “Türkiye ekonomisinin sorumlusu benim ben” diyen Akp’nin genel başkanı olmak üzere her biri çelişkili ve birbirine benzemeyen cevaplar verdiler. Haliyle hiç kimse tatmin olmadı. Sorularımıza sağlıklı cevap verilmeyince biz de yazılı sormak istedik.

Bilboardlara, parti binalarına astığımız afişlerle sormaya devam ettik. (Bu arada biz ilimizde Bilboardları kullanamıyoruz. Ne zaman talepte bulunsak, doluyuz, yer yok deniyor.) Ancak bu defa da savcılık kararıyla asılan afişlerimizi kaldırdılar.

HESAP SORMAK NE ZAMANDAN BERİ SUÇ OLDU?

Gerekçe neydi biliyor musunuz? Afişte külliyenin silüeti varmış, o da Cumhurbaşkanına hakaret içeriyormuş. Tüyü bitmedik yetimlerin hakkını aramak, ülkemizin varlıklarına sahip çıkmak ve hesap sormak ne zamandan beri suç oldu?

TCMB Başkanı dövizlerin nasıl ve hangi yöntemle satıldığını itiraf etti. Bu önemlidir, ama yeterli değildir. Sıra bu dövizlerin hangi tarihlerde, hangi kurlardan, hangi tutarlarla, kimlere satıldığının itiraf edilmesine geldi.  Gerçeklerin er yada geç ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu vardır.

VATANDAŞIN HAKLARINI KİMLER GASP ETTİ?

Hazinenin varlıklarını ve vatandaşın haklarını kimler gasp etti? Kimler halkın sırtından döviz vurgunu yaptı? Biz bu soruların peşini bırakmayacağız ve gerçekleri savunmaya devam edeceğiz. Saray iktidarı işbaşına geldikten sonra, sadece döviz rezervlerimiz erimedi.

Bu kifayetsiz yönetim son üç yılda ülkemizin milli gelirini de 142 milyar dolar eritti.

Hem kasadaki döviz gitti hem de gelirimiz bitti. Milletimiz yoksullaştı.

BAKIN 128 MİLYAR DOLARLA NELER NELER YAPILIRDI?

•10 milyon işsizimize 1 yıl boyunca her ay 3'er bin lira maaş verilirdi!

•1 milyon 300 bin esnafın 13 milyar liralık kredi borcu faiziyle sıfırlanırdı.

•Tüm çiftçilerimizin kredi borcu ödenirdi.

•Bir yıl boyunca 1 milyon 600 bin yoksul yurttaşımızın doğalgaz faturası ödenirdi.

•50 milyon yurttaşımız 2 doz BioNTech aşısı olabilirdi.

•EBA’ya erişemeyen 4 milyon çocuğumuza bilgisayar ve tablet alınırdı.

•Sadece 3 ay 1000’er lira verilen 26 bin müzisyene 1 yıl süreyle her ay 3 bin lira verilirdi.

KORKMUYORUZ, KORKMAYACAĞIZ, SUSMAYACAĞIZ

Peki yazık günah değil mi? Şimdi biz bu paralar nerelere gitti diye sormayalım mı? Değerli Hemşerilerim; biz hem yurttaşlarımızın haklarını, ülkemizin değerlerini koruyacağız, hem de yaşadığımız “ekonomik buhrandan” çıkış yollarını anlatmaya devam edeceğiz.

Biz CHP’liler, dostlarımızla birlikte halkımızın yanında olmaya, ülkemizin ve milletimizin haklarını savunmaya var gücümüzle devam edeceğiz. Korkmuyoruz, korkmayacağız, susmayacağız.”