AFSÜ Engelsiz AFSÜ Koordinatörlüğü ve Engelsiz AFSÜ Öğrenci Topluluğu iş birliğinde Tıp Fakültesi fuayesinde düzenlenen serginin açılışında konuşan Özel Eğitim Öğretmeni Özgül Savaş, Engelliler Haftası kapsamında yapılan etkinliklerle özel eğitim gereksinimi olan bireylere yönelik farkındalığı artırmaya çalıştıklarını söyledi.

Sergilenen eserlerin, özel gereksinimlerin fırsat verildiğinde neler yapabileceğinin kanıtı olduğunu belirten Savaş, bazı yetenekleri bakımından farklı özellikler taşımaları bakımından onları engelli olarak görmediklerini söyledi.

Özel eğitim öğrencilerinin eserlerinin sergilendiği etkinliklerin onların topluma kazandırılması bakımından önemine işaret eden Savaş, şöyle konuştu: “Sergideki eserlerin tamamı, üç kademesi bulunan okulumuzun öğrencilerinin el emeği ürünleridir. Öğretmen arkadaşlarımızla birlikte, öğrencilerimizi sınırlandırmadan, özgürce kendilerini ifade edebilmelerini sağladık. Hepinize bizi yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyorum. Çocuklarımıza bu fırsatı sundukları için Engelsiz AFSÜ ekibine müteşekkiriz.”

Rektör Prof. Dr. Nurullah Okumuş, açılışı yapılan serginin sadece bir sanat etkinliği değil; aynı zamanda duyarlılığın, emeğin, sabrın ve sevginin somut bir yansıması olduğunu söyledi. Sergilenen her eserin, özel bir öğrencimizin iç dünyasından kopup gelen bir renk, bir iz, bir dokunuş olduğunu ifade eden Prof. Dr. Okumuş, “Kapasiteleri ne olursa olsun bütün çocukların, yeteneklerini ve yönelimlerini engellemediğimizde; ailelerinin ve öğretmenlerinin desteğiyle, kendilerini doğal akışı içinde ifade edebildiklerinde ne kadar güçlü, ne kadar yaratıcı olduklarını açıkça görebiliyoruz. İşte bu sergi, tam da bunun en güzel kanıtıdır.” dedi.

Toplum olarak engelli bireylere ve ailelerine bakışın zamanla olumlu yönde değiştiğini belirten Prof. Dr. Okumuş, bu tutumun henüz hak ettiği olgunluğa ulaşmadığını dile getirerek şunları söyledi: “Hâlâ önümüzde aşılması gereken zihinsel bariyerler, sessiz önyargılar, fark edilmeden kuşaklar boyunca aktarılan negatif algılar ve alışkanlıklar var. Örneğin genellikle engelli bireylerin rehabilitasyonundan söz ederiz. Oysa bu sürecin tek taraflı olmadığını kabul etmeliyiz. Bizler de kendimizi ve çevremizi engelli bireylerle bir arada yaşama konusunda sürekli rehabilite etmeliyiz. Çünkü farkındalık yalnızca empatiyle değil; adil koşullarda birlikte üretme ve yaşama pratikleriyle hayata geçebilir. Mental engeller çeşitli yöntemlerle rehabilite edilebilir. Ancak, engellilere yönelik önyargılar ortadan kaldırılmadıkça, toplumdaki herkesin potansiyeli ne yazık ki ideal biçimde ortaya çıkamayacaktır. Bugün burada sergilenen eserler, bir bakıma geleceğe inancımızı da tazeliyor. Bu özel öğrencilerimiz, engel tanımadan üretmenin, duygularını ve düşüncelerini sanatla dile getirmenin muazzam örneklerini sunuyorlar. Her birini yürekten kutluyorum. Sedat Gökdemir Özel Eğitim Uygulama Okulu’nun değerli eğitimci kadrosuna da gönülden teşekkür ediyorum. Her bir eğitimcimizin özverili çalışmaları, birer meşale gibi bu çocukların yürüdükleri yolla birlikte bizim dünyamızı da aydınlatıyor. Hep birlikte, engelsiz bir dünya için çalışmaya devam edeceğimizi vurgulayarak sözlerime son veriyor, hepinize sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.”

Prof. Dr. Nurullah Okumuş, etkinlikte katkısı bulunan eğitimcilere teşekkür belgesi ve eserleri sergilenen öğrencilere hediye takdim ettikten sonra katılımcılarla birlikte açılış kurdelesini keserek sergiyi açtı.