Prostat, erkeklerde idrar torbasının hemen altında yer alan bir salgı bezidir. Bu bezin ana görevi meniyi oluşturan sıvının bir bölümünü salgılamaktır. Normalde ceviz boyutunda olan prostat bezinin yaşlanma süreciyle birlikte büyüdüğü görülmektedir. Bu büyüme, idrar akışını engelleyerek cinsel işlev problemlerine sebep olabilir. Ancak, prostat büyümesi tek başına kanser belirtisi değildir. Kanser hücreleri bulunmadığı durumlarda, prostat büyümesi benign prostat hiperplazisi (BPH) olarak adlandırılır. Genellikle ameliyat gerektirmeyen bu durumun tedavisi, hastanın rahatsızlık seviyesine bağlı olarak belirlenir.
Prostat kanseri, prostat bezindeki kanser hücrelerinin gözlemlendiği bir durumdur. Yaşlandıkça daha sık görülen bu kanser, ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde erkekler arasında en sık görülen ikinci kanser türüdür. Araştırmalar, prostat kanserinin ortaya çıkma riskini etkileyen bazı faktörlerin bulunduğunu göstermektedir. Bunlar arasında yaş, ailesel yatkınlık, beslenme alışkanlıkları ve kimyasal maruziyetler yer almaktadır. Özellikle 50 yaşından sonra prostat kanseri görülme riski artmaktadır. Ayrıca, prostat kanseri tanısı almış bir akrabası olan erkeklerde bu risk daha da yüksektir.
Diyet alışkanlıkları da prostat kanseri riskini etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Doymuş yağlar ve kırmızı et içeren beslenme alışkanlıkları prostat kanseri riskini artırabilirken, sebze ve meyve ağırlıklı, yağ oranı düşük bir beslenme tarzı ise riski azaltabilir. Ayrıca bazı kimyasallara maruziyet de prostat kanseri riskini artırabilir. Örneğin, itfaiyecilerin prostat kanseri riski, bazı kimyasallara maruz kalmalarıyla ilişkilendirilmiştir.
Prostat kanseri, erken evrelerinde herhangi bir belirti vermeyebilir. Ancak kanser ilerledikçe bazı şikayetlere yol açabilir. Bu şikayetler, idrar yapma sorunları, idrarda veya menide kan, ereksiyon sorunu ve kemik ağrıları şeklinde ortaya çıkabilir. Bu belirtiler, prostat kanseri dışında başka bir durumun da işaretçisi olabilir. Örneğin, idrar yapma sorunları genellikle iyi huylu prostat büyümesinden kaynaklanır. Bu nedenle, bu tür problemler yaşayan kişilerin bir üroloji uzmanına başvurması önemlidir.
Prostat kanserinin kesin tanısı biyopsi ile konur. 50 yaşından sonra erkeklerin, ailesinde prostat kanseri olanlar ise 40 yaşından itibaren düzenli olarak üroloji uzmanına muayene olması ve gerekli testleri yaptırması önemlidir. Prostat kanserini tamamen önlemek mümkün olmasa da risk faktörlerini azaltmak mümkündür. Bu faktörler arasında düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı kiloda kalmak ve dengeli bir beslenme tarzı bulunur.
Sonuç olarak, prostat kanseri erkekler arasında sık görülen bir kanser türüdür. Risk faktörlerini doğru bir şekilde bilmek ve erken tanı için düzenli olarak üroloji uzmanına başvurmak önemlidir. Her zaman hatırlatıldığı gibi, erken teşhis hayat kurtarır. #prostatkanseri #sağlık #erkek sağlığı
