Celal Bursalıoğlu
E-Posta : cb.oglu03@gmail.com
Ülkemizde ekonomik sıkıntı hat safhaya çıktı. Ne esnaf geçinebiliyor, nede maaş ile çalışanlar. Malumunuz bundan 3 ay önce dolar aldı başını gitti. 1 dolar 7 lirayı bulurken üretimler ve raftaki mallar dolar yüzünden birden tavan yaptı.
Derken dolar aşağı inmeye başladı. Ama yapılan zamlar olduğu yerde kaldı. 3 ay önce bir buzdolabının fiyatı 2 bin lirayken, doların yükselmesi ile 4 bin 5 yüz liraya çıktı. Şimdi ise enflasyonla top yekün mücadele modeli ile yüzde 10 indirimle, fiyatı 4 bin 50 lira. Ben bunu tam anlayamadım.
Merhum Necmettin Erbakan hocamızın önderliğinde yapılan Afyon Şeker Fabrikası 1977 yılında açıldı. Ben diyeyim 5 bin kişi, siz deyin 10 bin kişi bu fabrikada bizzat çalışarak evine ekmek götürdü.
Daha önce ürettikleri pancarları Uşak, Konya gibi komşu illere veren üreticiler, ilimizde kurulan fabrika sayesinde nakliyattan kurtularak teslim etmede büyük kolaylık kazandı. Pancar üreticisinin sayısı ve bakmakla mükellef olduğu aile sayısı hiçte yabana atılacak gibi değil.
Bir pancar üreticisinin her türlü ödeme programı pancar sonrası olur. Yani düğün edecekse, inşaat yapacaksa veya tarıma yönelik araç gereç alacaksa, bunların ödemeleri pancar sonu denilir. Kısacası ürettiği pancarı fabrikaya teslim eder, parasını aldıktan sonra ödemelerini yapar.
Pancar üreticisi kafasına göre pancar üretemez. Tarlalarına göre verilen kota dediğimiz miktar kadar pancar üretebilir. Bu çiftçimiz 2017 yılında aldığı kotaya göre pancarını üretir. Fakat bu tarihler arasında fabrika satılır ve üretici pancarını veremez duruma gelir. Eee ödemelerde var. Ortanca oğluna da söz kesmiş pancar sonrası düğün edecek. Traktörünü yenilemiş pancar sonu ödemesini yapacak. Birde sosyal medyada mağdur olanlar için “BETER OLUN” sözleri yok mu, Ben bunu tam olarak anlayamadım.
Sayıştay ve görevleri nelerdir bir hatırlayalım önce. Genel ve Katma bütçeli dairelerin gelir-giderlerini ve mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek, incelemek, sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamaktır.
2018 yılı Sayıştay raporlarında Türkiye’de o kadar çok yolsuzluklar meydana çıktı ki, hem de akıl almaz rakamlarla. Bu yolsuzlukların büyük bir bölümü belediyelerde görüldü. Belediyeler diyorum ama iktidar belediyelerinde.
Zaten muhalefet belediyelerde bu yolsuzluklar rapor edilseydi, Türkiye yerinden oynardı. Hemen o sorumlular görevlerinden alınır ve gerekli cezai işlemler başlatılırdı. Peki şimdi ne oldu, yolsuzluk raporlarını hazırlayan üst düzey bürokratlar görevlerinden alındı. Allah Allah ben bunu tam anlayamadım.
Yerel seçimlere az kaldı. Yavaş yavaş aday adayları meydana çıkmaya başladı. Sonra adaylar belli olacak ve alanlara çıkacak. Benim düşüncem olarak muhalefet parti adaylarının işi çok kolay. Çünkü seçmene söyleyecek o kadar çok konu başlıkları var ki, samimiyetimle söylüyorum 3 tur atsalar bitiremezler. İktidar partisinin adayları ise bu seçimlerde işi bence hiçte kolay değil. Gittikleri yerde horlanacaklar, ekonomiden satılan her şeye kadar sorularla karşılaşacaklar. Bunların hepsine hazır olmaları lazım.
