Mustafa DAĞHAN


BUGÜN TARİHE NOT DÜŞÜYORUM


BUGÜN TARİHE NOT DÜŞÜYORUM
Mustafa DAĞHAN

Mustafa DAĞHAN

E-Posta : mustafadaghan@msn.com

Bugün tarihe not düşüyorum: "EVET BEN BİR İMAM HATİP LİSELİYİM"

Yakın çevrem ve okul arkadaşlarımın dışındakiler pek bilmez ama ben bir İmam Hatip Liseliyim.

Bugün bunu gururla söyleyebiliyorum ama ya önceleri...!

İtiraf ediyorum; yıllarca İmam Hatip Liseli olduğumu sakladım/saklamak zorunda kaldım.

Zira ben; 28 Şubat’ta sinsice planlanmış postmodern darbenin mağdurlarındanım...

28 Şubat süreci yakın tarihte yaşandığı için hepimiz biliyoruz… Erbakan ve Tansu Çiller’in koalisyon hükümetine yapılan postmodern darbe olarak tarihe geçti…

Bin yıl sürecek denilen ve ordunun Sincan’da tanklar yürüterek, koalisyon hükümetine gözdağı verdiği ve sonunda hükümeti indirmeyi başardığı bir süreç…!

Demokrasiyi hiçe sayan bu süreç ülkemize, milletimize çok derin yaralar açmıştır… Bu süreç sadece tanklarla sınırlı değil tabi…

Sahte şeyhler, daha önce adını duymadığımız tarikatlar, sahte türbanlı kadınlar piyasaya sürülerek, sözde irticaya karşı yapılmış bir hareket olarak gösteriliyordu o günler…

O günlerde neredeyse tüm basın kuruluşları irtica tamtamları çalıyordu…

Mesele sadece irtica mıydı?

Hayır…

O günlerde öyle bir soygun yapıldı ki, ülkemizin ekonomisi 2001 krizine sürüklendi, halk fakirleştirildi…

O dönemin sonrasında İmam Hatib Liseliler, çok zor günler yaşadı. 28 Şubat’ın sıkıntılarını bugün bizler hala çekiyoruz.  

Üniversitelerde katsayı yüzünden okuyamadılar. Başörtülü bacılarımızın birçoğu, kazanmış olsa dahi, türbanlı diye üniversitelere alınmadığı için okulu bırakmak zorunda kaldı.

Toplumdan resmen soyutlandı İmam Hatibliler… İmam’da olamadılar, çünkü yıllarca camilere hiç imam alınmadı…

Yüzde 95’inin Müslüman olduğu bir ülkede başörtülü bir bayan kamu kurumlarına giremiyor, üniversitelere alınmıyor, askeri alanların tamamına sokulmuyordu. Yeri geldi özel sektörde dahi iş bulamadık biz.

İşte bu yüzden gazeteci olmak istedim ben. Gazetecileri, mesleğe girene kadar özgür kalemler zannederdim.

Hayatımızın her alanında horlanıp, dışlanan bizler hayata tutunmak için o kadar çok çaba sarf ettik ki anlatılamaz. Zira yaşayan bizdik…

Ve bu yüzden yıllarca aşağılık gözlerle bakılmaktan bıktığımız için hiçbir yerde söyleyemedik.

Peki, bugün ne değişti? Hiç birşey…!

Hani bazıları söylüyor ya; “işiniz iş, artık devir sizin devriniz…!”

Hiç de öyle değil…!

Hala gazetecilik yaparak rızkımızı helalinden çıkartmaya çalışıyoruz. At sineği değiliz ki biz! O günde değildik bugün de…

Güya İmam Hatip Liselilere sahip çıkan AK Parti’nin tabanını oluşturan Milli Görüşçüler hep kıyıda köşede, yine itilmiş, kakılmış durumdalar…

Sanırım bu durum bizde alışkanlık yaptı…!

Samimi olanlarını tenzih ederek söylüyorum; AK Parti’nin en fazla bayrağını sallayanlara bir bakın; üçkağıtçı, rantçı, nemacı tipler…! Halbuki AK Parti o hor görülenlerin, o dışlanmışların, o mazlumların, o hak arayanların partisiydi. AK Parti bir dava partisiydi. Ortada dava kaldı mı dersiniz? Söylenecek çok şey varda neyse...!Velhasılı bize 28 Şubat aslında öyle bir darbe vurmuş ki; ne yalakalığı becerebiliyoruz, ne at sineği gibi yapışmayı, ne rant, nema elde etmeyi…Olsun… Biz böyle iyiyiz…! 28 Şubat 2017 Salı 21:05