İsmail AKAR
E-Posta : afyongunfm@hotmail.com
Siyaset eğer yolsuzlukla beslenirse her daim hırsızlık ve yolsuzluk olur. Yolsuzluğun partisi dini imanı ahlakı olmaz. Günlerdir Ankara da yaşanan yolsuzluğu konuşuyoruz. ANKARA TALAN EDİLMİŞ Kısa bir özet vereyim. Sene 2012 Eski Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı ve eski CHP Milletvekili Sinan Aygün, TOGO arazisine lüks bir iş merkezi yapmak için kolları sıvadı. Ankara’da Eskişehir yolundaki Togo fabrikası arazisi 2012 yılında Melih Gökçek Başkanlığındaki Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) tarafından ‘Kentsel servis alanı’ olarak tanımlandı ve 1.5 emsal izni verildi. Bu arazi üzerinde, 15 Temmuz 2016’da yapılan imar değişikliği ile emsal 2.1’e çıkarıldı. Yolun kot altı da emsal dışı sayıldı. Böylece rant başladı. Ankara Mimarlar Odası, bu kararlar üzerine ABB aleyhine dava açtı. Mahkeme de imar planı ile ruhsatı iptal etti. Yani Sinan Aygün ‘kaybetti’. 2017 de Mustafa Tuna Belediye Başkanı, Mart 2019 da ise Mansur Yavaş Belediye Başkanı oldu. Mahkeme kararlarını hem belediye hem de Aygün’lerin avukatı olan kişi savsakladı. Mansur Yavaş yönetimi mahkemenin kesinleşme kararından aylar sonra haberdar oldu. GÖKÇEK-TUNA SUSTU YAVAŞ MÜHÜRLEDİ Bunun üzerine Yavaş yönetimindeki ABB İnşaatı 16 Aralık’ta mühürledi. Sinan Aygün’ün projeyi Melih Gökçek döneminde alırken sözünü verdiği “okul binası” sözünü yerine getirmediğini de gören Yavaş yönetimi, Sinan Aygün’ü uyarmak için harekete geçti. Sinan Aygün’le görüşen 2 CHP’li ABB Meclis üyesi, “Okul yaptırma sözünü tut” dedi. Sinan Aygün ise “Okul yaptırma sözünü tut” diyen CHP’li iki üye için “İnşaatı yeniden çalışmaların devam etmesi için kendisinden 25 milyon TL rüşvet istendiğini söyledi. Aygün 18 Aralık’ta savcılığa suç duyurusunda bulundu. Mansur Yavaş bu iddiaları reddederek Sinan Aygün hakkında suç duyurusunda bulundu. Sinan Aygün’ün, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında ortaya attığı rüşvet iddiaları araştırmak üzere İçişleri Bakanlığı’nca bir mülkiye müfettişi görevlendirildi. Mansur Yavaş Ankara’da 150 ye projede usulsüzlük olduğu anlattı. Sonuç Sinan Aygün ve ortakları emsal değer artışı ile trilyonluk rantı engelleniyor. Sinan Aygün’ün de CHP’den ihracı bekleniyor. ZENGİNLER İKTİDARDAN BESLENİR En büyük yolsuzluk inşaat sektöründe olduğu bilinen bir gerçek. Sadece Ankara, İstanbul değil, küçük bir ilçede bile böylesi olaylara şahit oluruz. Bu rantiyeciler siyasiler ile kol kola olmasından dolayı da bir yolunu bulup yasalarından arkasından dolanarak gemilerini senelerdir yüzdürmeyi başarmışlardır. Bakın çevrenize yeni yetme zenginlerin büyük bir kısmı böylesi inşaat sektöründen gelir ve iktidar partisinin yandaşıdır ve her seçimde onlara kaynak aktarır. YOKSULLUK ARTIYOR Böylesi bir düzende bir avuç zengin daha çok zengin oluyor. Fakir perişan yaşantısına devam ediyor. Bakın bazı rakamları vereyim. 2019’un ilk dokuz ayında yaklaşık dört milyonu aşkın kişi elektrik ve doğalgaz faturasını ödeyememiş. Türkiye’de devlet borçludur, özel sektör borçludur, aileler borçludur Ailelerin toplam borcu 2013 Eylül’ünde 359 milyar TL iken 6 yıl sonra hane halkı borçları 2019 Eylül’ünde 621 milyar TL’ye ulaştı. Hanelerin en çok borcu 558 milyar lira ile bankalara, toplam borçlarının yüzde 90’ı. Ardından TOKİ geliyor, 10 AYDA 228 MİLYAR BORÇ ÖDEMESİ VAR Aileler borçluluğunda üçüncü sırada varlık yönetim şirketleri bulunuyor. Zaman zaman bunu duyuyorsunuz, falanca banka tahsil edemediği alacaklarını yüzde 90 ıskontoyla falanca şirkete sattı, artık alacağı satın alan şirket tahsil etmeye çalışacak demek. Yani eskinin tefecisi varlık yönetim şirketleri oluyor, bunlar gibi çeşitli avukatlık bürolarıyla tahsil edilmemiş alacakları takip ediyorlar. 7 milyonu bulan işsizleri de eklediğinizde tablo vahim. Bakın 10 ay içinde yani Aralık 2019 - Ekim 2020 arasında Hazine 148 milyar iç borç, ana para 80 milyar iç borç faiz ödemesi yapacak, 10 ayda 228 milyar boç ödenecek. Bu yüzden Ocak ayı içinde elektrik, doğalgaz, akaryakıt, tekel ürünleri vb zam sağanağına hazır olun derim. Daha fazla rakamları sıralayıp yeni yıl öncesi iyice karamsar tabloyu uzatmayalım. DÜZEN HEP AYNI SÜRÜYOR Dedik ya Hırsızın, arsızın; partisi, dini, imanı olmaz. Onların tek derdi ülke kaynaklarını nasıl emeriz kaygısı… Daha daha güçlü nasıl oluruz? Haksız kazanç elde edenler siyaseti besler, siyasetçi mevcut sistemi devam ettirmek adına bunlara göz yumar ve devamını sağlamak için yasaklar koyar. Demokrasiden uzaklaşır. Tablo bu ve bu yapı senelerdir böyle sürer. Yani AKP öncesinde de böyleydi sonrası da böyle. Çünkü tercih sermaye yanlısı olmak… Sistemin bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler sözünü şiar edinmiş liberalizm olmasıdır. İşte Aşık Mahzuni bunu yılar önce görmüştü. Şu sözleri türkü olarak paylaşmıştır. Yoksulun Sırtından Doyan Doyana Bunu Gören Yürek Nasıl Dayana Yiğit Muhtaç Olmuş Kuru Soğana Bilmem Söylesem Mi, Söylemesem Mi? Ne diyelim yiğidi kuru soğana muhtaç edenler elbet bir gün sandıkta hesabını verir. Vermesi de lazım.
