“Son 1 aydır farklı bir gündem yok. Her yerde corona, corona, corona… Ve evde kalın uyarılarına rağmen işi olmadığı halde dışarıda gezen birçok insanımız. Balkondan dışarıya baktığımda akranıyla yanyana yürüyüp konuşan amcalarımız, elinde çantasını zor taşıyan teyzelerimiz, maskeyi aşağı indirip ağzında sigarayla geçen abilerimiz ve birbirleriyle sohbet eden gençlerimizi gördüm maalesef. Maalesef diyorum çünkü bu virüsün genç yaşlı dinlediği yok. Ve gerek Cumhurbaşkanımızın gerekse Sağlık Bakanımızın evde kalın uyarılarının yanında Afyonkarahisar Belediyesi’nin hoparlör ilanlarıyla halkımızı evde kalmaya ikna etme çabaları. Şöyle bir hayal kuralım birlikte. Salgın bitmiş, dışarıya çıkıyoruz, sabah kahvaltımıza eti sünem sünem olmuş bir keşkek, arkasından üzerinde manda kaymağı olan ekmek kadayıfımız ne güzel of of. Sonra aile ya da arkadaşlarla açık hava keyfi. Üniversitemde öğrencilerime tekrar yüzyüze ders anlatmak. Esnaflarımızla saatlerce süren sohbetler. Veya sokakta tavla oynayan taksici kardeşlerimizin yanına oturup tavşan kanı bir çay içmek. Devlet parkında şöyle güzel bir mangal, Afyonumuzun o leziz etleriyle. Lokumcularımızındükkanlarına girdiğimde sadece gözümüzün değil, ikramlarıyla karnımızın da doyduğunu hissetmek.Ya da termal tesislerimizde termalin karşı konulmaz sıcaklığı,kalenin tepesinden “Güzel Afyonkarahisar’ı seyretmek”. Afyonumuz her yönden zengin bir şehir olduğu için hayallerimi çoğaltmak mümkün. Gastronomi şehri olduğumuz için hayallerim çoğunlukla yemek odaklı olmuş ama, olsun. Çünkü bunları çok özledik. Afyon’umun o samimi, o içten, o yardımsever insanını özledim. Gelelim sizin hayallere, anne babaların kızı ya da oğlanı evlendirme hayali, genç kızlarımızın gelinlik, genç oğlanlarımızın askere gidip vatan borcu ödeme hayali, çocuklarımızın bisiklet hayali, ailelerimizin bir ev alabilsem hayali, esnafın kazanç, memurun geçim, yaşlının huzur hayali. Yaz dönemi düğün yapacaklar, oğullarının ilk mürüvvetini görmeyi bekleyen aileler. İl dışında görevli olan oğlu ya da kızıyla yazın buluşma hayalleri. Köyde ailesinin yanında bir hafta kalmayı iple çeken bahçeden domates toplamayı özleyenlerin hayalleri. Hayaller, hayaller, hayaller... Hayaller uzak değil. Bu hayallere kavuşmanın reçetesi belli. Evde kalmak. Tedbir bizden, takdir Allah’tan.İşi olan, toplum için çalışan, evde kalmak isteyip işi gereği evde olamayan tüm kardeşlerimiz ve büyüklerimizden Allah razı olsun. Ama zorunlu olmadıkça evden çıkanlara da bir sözüm var. Biz Afyonluyuz. Bize evde kal denmez. Israrı severiz o yüzden bize; “Allasen evde kal Allasen” diyeceksin.