Mustafa DAĞHAN


Günümüz insanı böyle…!

Gazeteci-Yazar Mustafa Dağhan'ın kaleminden...


"Sana sevgi, saygı ve hoşgörü gösterene sen de sevgi, saygı ve hoşgörü göster ki böyle yapmakla arkadaşlığını kardeşliğini, dostluğunu daha da perçinleyesin..."

Hz. Muhammed (SAV)

Alemlere rahmet olarak seçilmiş Peygamber efendimizin güzel bir sözüyle başlayalım ki sona doğru sözümün acılığı ve değer yargıları anlaşılabilsin…

Sevgili okurlarımız hep deriz: “ahir zaman işte, insanlar değişti, kötüleşti, metaya, güce, makam ve mevkiye saygı duyar oldu, tüm değer yargılarını kaybetti” diye…

Deriz demesine de…!

Konu ahir zamanla ilintili değil aslında, konu bizzat kendimizle yani insanla ilintili bence… Yaratılıştan günümüze iyilik ve kötülük çatışmadı mı?

Kaliteye, sevgiye, iyi niyete saflık/aptallık olarak bakılılırken kötünün karşısında düğmeler iliklenmiş sonuna kadar, biat etmiş ve mankurtlaştırılmış insanlar yığını halindeyiz artık…

Ne acınası bir durum…

Günümüzün en büyük gücü malumunuz ki para/zenginlik…

Zenginsen eğer güçlüsündür, zenginsen eğer kralı, padişahı, bakanı, valisi seni tanır, sana saygı duyar, seni dikkate alır, sana eğilir, sana biat eder…

Zenginsen eğer, kişiliğin, karakterin, kimlerin hakkını nasıl yediğin, kimlere zulmettiğin, kimlerin canını yaktığın hiç mi hiç önemli değildir.

Zenginsen eğer senin sözün her yerde geçer, bir defa söylemen yeterlidir, “hangi makama ve mevkiye” sahip olursa olsun karşındaki sana yaltaklanmak için elinden geleni yapar, senin sevgini kazanmak için her türlü taklayı atar…!

Umut fakirin ekmeğidir…

Güç ve zenginlik sahiplerine yaltaklanır durursun, gösterir gösterir vermez, hep beklersin birgün verecek diye ama hiç alamazsın, azıcık ucundan belki…

Ahir zamanın insanları olarak ne menem değer yargılarına ulaştık, parayı tanrı edindik, yoksulu, garibanı gözetmedik, bırakın hayvanları ve nebatatı, insanlara zulmetmeyi kar belledik…

Önceleri umutluydum; “birgün herşey düzelir diye, kapitalist düzen yıkılır, adalet ve eşitlik tesis edilir, her birey saygı ve sevgiyle birbirine yaklaşır, mutluluk ve güzellik dünyaya hakim olur” diye ama…

Dedim ya umut fakirin ekmeğidir…

Hiçbir şey değişmez; artık kanaat ettim. Bu düzene ayak uyduramayanların kaybettiği bir dünyada neyin savaşını vereceksiniz ki değil mi? İyiliğin, güzelliğin aptallık olarak görüldüğü bir dünyada kime neyin sevgisini, saygısını gösterceksin ki...

Biliniz ki artık sizin gibi olacağım, düzeninize ayak uyduracağım, bunun için de ne gerekiyorsa yapacağım...!  

O yüzden kendime ve benim gibi düşünenlere şu sözleri söylemek istiyorum:

Çocuk, sil yüzünden tüm yalanlarını bu şehrin!

Topla kalbini cadde cadde, sokak sokak...

Kazı ayak izlerini birer birer gri kaldırımlardan.

Bakma yüzlerine hiç, görme onları...

Çocuk, bu kez yenilme, gerekirse zulüm ol yağ üzerlerine...!

Ve son olarak Oscar Wilde’nin şu sözüyle sözlerimi noktalamak istiyorum:

“Size sıradan biriymiş gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin...!”