Cemil PASLI


Kültür/İrfan/Umran

Aile, Eğitim ve İletişim Uzmanı Cemil Paslı'nın kaleminden...


Kültür bir milleti millet yapan aklı ile ürettiği unsurları temsil ederken; irfan kalbiyle ürettiği değerleri; umran ise, hem aklı hem de kalbi ile ürettiği bütün değerleri ifade eder.

Batı Medeniyeti(!)’nin en büyük problemi kalbe ve vicdana dair tüm manevi değerleri reddedip sadece akıl üzerinde; mekanik, kalpsiz bir biçimde tek ayakla durmaya çalışmasıdır.

Aklın yeryüzünde ayakları sabit kalırken, kalp insanı alemlerin rabbine kul, alemlere ise halife kılmaktadır.

Akıl penceresi yere bakarken, kalp penceresi semaya nazar etmektedir.

Batı’nın tek gözlü sadece akılla yol almaya çalışması hem kendisi hem de dünya ile entegrasyonunu engellemiştir.

Batı’nın aklı yüceltip kalbi ihmal etmesi gibi; Doğu’da kalbi yüceltip aklı ihmal etti.

Muhammed İkbal’in ifadesiyle: “Batı kalbi, doğu aklı öldürdü...”

Aliya İzzet Begoviç’in sözleriyle: “Ben olsam, Müslüman Doğudaki tüm mekteplere 'eleştirel düşünme' dersleri koyardım. Batı’nın aksine, Doğu bu acımasız mektepten geçmemiştir ve birçok zaafın kaynağı budur."

Farabi el-Medinetü’l-Fazıla’sında: Alemi ilahi(Allah), tabii(sünnetullah) ve iradi(nefs/insan);  metakozmos (Tanrı), makrokozmos (tabiat) ve mikrokozmos (insan) olarak 3 kısımda ela alır. İnsanın (mikrokozmos) diğer iki alemle akıl ve kalple bağlı olduğunu ifade ederek kendi saadeti ve Medinetü’lFazıla’nın bu iki alemle uyumu sayesinde olacağını söyler.

M.Ö. 4. Yüzyılda DiyojenBüyük İskender’in “dile benden ne dilersen” yaklaşımına “gölge etme başka ihsan istemem” diyerek bütünleştiği aleminde aracıya itibar etmiyor vegüneş ve alemle bütünleşmesini şu sözlerle ilan ediyordu:

"Bana Atinalı demeyin; ben dünya(kosmo-polit) vatandaşıyım."

Aristo’da beşerin akıl ve kalbiyle diğer insanlar ve alemle bütünleştiğinde insan olabileceğini şu çarpıcı sözlerle dile getirmişti:

“Bir toplulukta yaşamayan yahut kendi kendine yeter olduğu için başkasına ihtiyaç duymayan kişi ya bir hayvan olmalıdır ya da bir tanrı. Böyle bir kişinin şehir-devletinde yeri yoktur.”

Immanuel Kant’ta zihnin varlıkları kavrayabilmek için beş duyunun (akıl) ötesinde bir melekeye (kalp) sahip olmasını gerektiğini söyler. Bu melekenin (kalp) konusu, “dünyanın duyular vasıtasıyla sezilmesidir.” (Critique of Judgment, 112)

Aklın beşer kıldığı varlığı ancak kalbi insan makamına taşımaktadır. Aklın “daha çok kazan” emrine kalp,“sen siftah yaptın ikinci müşteriyi komşuna gönder” diyerek insanı tamamlar.

Bu anlamda bir kuşun kanatları gibi akıl ve kalp birlikte hareket etmeli ve umranı inşa etmeliler.

Bu mana için eğitimde fen bilimleri ile dini ilimlerin birlikte tahsil imkanları sağlanmalıdır.

Bediüzzaman Said Nursi, akıl ve kalbin birlikte hareketini zaruretini dile getirir:

"Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder."(Münâzarat, 127)

Cemil Meriç’te aklın ürünü kültürle beraber kalbin ürünü irfanı birleştirip insanların oluşturduğu milletlerin umrana geçiş yapabileceğine işaret eder:

“Batının kültürü var bizim ise irfanımız. İrfan insanoğlunun has bahçesi, ayırmaz, birleştirir. Bu bahçede kinle susar, duvarlar yıkılır, anlaşmazlıklar sona erer İrfan kendini tanımakla başlar. Kendini tanıma için ön yargıların köleliğinden kurtulmak gerekir. İrfan, nefis terbiyesi, olgunluğa açılan kapı, amelle taçlanan ilim. Kültür irfana göre katı ve fakir. İrfan insanı insan yapan vasıfların bütünü, yani hem ilim, hem iman ve hem de iman. Batı kültürün vatanı, doğu irfanın. Ne batıyı tanıyoruz, ne doğuyu; en az tanıdığımız kendimiz.” (Kültürden İrfana, 11)

Akıl ve kalbin, din ilimleri ile fen bilimlerinin birlikte ele alınmaması coğrafyamızda öne çıkan aktüel fikir akımlarına da yansımış ve parçalı bir zihin dünyalarının kurulmasına yol açmıştır.

İbrahim Kalın bu akımların değerlere yaklaşımını şu sözlerle değerlendirmiştir:

“Değerler açısından baktığımızda;

Ulusalcılığın temel sorunu, devletin bekası adına otoriter ve kapalı toplum düzenini siyasi bir proje olarak dayatmasıdır.

Liberalizmin ana çıkmazı tarih, gelenek, kültür, din ve millet referanslarından bağımsız bir birey ve hukuk soyutlaması yapması ve bunu bir siyasi model olarak takdim etmesidir.

Solun büyük sapması, İdris Küçükömer’in ifadesiyle, “düzenin yabancılaşması”nı tarihi diyalektiğin bir şartı olarak sunması ve ulus-devletçi, jakoben ve tepeden inmeci pradigmasını tarihi bir zorunluluk olarak meşrulaştırmaya çalışmasıdır.

Türk milliyetçiliğinin temel çelişkisi vatan, millet ve tarih kavramlarının anlamını daraltması ve “küçük Türkiye” milliyetçiliği yapmasıdır.

İslamcılığın başlıca sorunu, milli olanla İslami olan arasındaki ilişkiyi bir türlü net bir şekilde tanımlayamaması ve belki de bunun sonucu olarak Türkiye’nin tamamını kucaklamak yerine kendine bir “İslami alan” talebiyle yetinmesi ve son tahlilde hem İslam hem de Türkiye adına ölçek küçültmesidir.” (Akıl ve Erdem, 118)

Tarihte bin yıla yakın sürdürdüğümüz umran yolculuğumuza devam etmek istiyorsak; eğitimden siyasete, hukuktan sanata akıl ve kalbin el ele yürüdüğü bir sistem kurmamız gerekiyor. 

CULTURE/IRFAN/OMRAN

Whileculturerepresentstheelements it produceswiththemindthatmakes a nation a nation; thevalues it produceswiththeheart of wisdom; Umran, on theotherhand, expressesallthevalues that he produceswith his mindandheart.

Thebiggest problem of Western Civilization(!) is torejectallspiritualvalues of theheartandconscienceandonlyfocus on themind; mechanical, heartlessattempttostand on oneleg.

Whilethefeet of themindremainfixed on theearth, theheartmakesman a servanttotheLord of theworldsandvicegerenttotheworlds.

Whilethewindow of themindlooks at theground, thewindow of theheartlooks at thesky.

TheWest'sattempttomoveforwardwithone-eyedonlyreason has preventeditsintegrationbothwithitselfandwiththeworld.

Just as the West exaltsthemindandneglectstheheart; Inthe East he exaltedtheheartandneglectedthemind.

Inthewords of Muhammed Iqbal: “The western heartkilledtheeasternmind…”

Inthewords of Aliya İzzet Begovic: “If it were me, I would put 'criticalthinking' classes in allschools in theMuslim East. Unlikethe West, the East has not passedthroughthisbrutalschool, andthat is thesource of manyweaknesses."

In Farabi al-Medinetu'l-Fazila: Theworld is divine (Allah), natural (sunnatullah) andvolitional (nafs/human); It is dividedinto 3 parts as metacosm (God), macrocosm (nature) andmicrocosm (human). Expressingthatman (microcosm) is connectedtotheothertworealmswiththemindandheart, he saysthat it will be thanksto his ownhappinessandtheharmony of Medinetü'lFazilawiththesetworealms.

B.C. Inthe 4th century, Diogenesdid not respecttheintermediary in his realm, in which he integratedwith Alexander theGreat'sapproach of "whateveryouwishfrom me" bysaying "don'tovershadow, I don'twantanyotherbenevolence", and he announced his integrationwiththe sun andtheworldwiththefollowingwords:

"Don'tcall me Athenian; I'm a citizen of theworld (kosmo-polit)."

InAristotle, he expressedthat a humanbeing can become a humanwhen he integrates his mindandheartwithotherpeopleandtheworldwiththesestrikingwords:

“He whodoes not live in a community, orwho is self-sufficientanddoes not needothers, must be either an animalor a god. Such a person has noplace in thecity-state.”

InImmanuel Kant, he saysthatthemindmusthave an ability (heart) beyondthefivesenses (mind) in ordertocomprehendbeings. Thesubject of thisfaculty (heart) is “theperception of theworldthroughthesenses.” (Critique of Judgment, 112)

Thebeing, whichthemindmakeshuman, onlycarriesthehearttohumanstatus. Theheartcompletestheman'scommand of "earnmore" bysaying "youmade a mistake, sendthesecondcustomertoyourneighbor".

Inthis sense, likethewings of a bird, themindandheartmustacttogetherandbuildtheumran.

Forthispurpose, educationopportunitiesshould be providedtogetherwiththenaturalsciencesandreligioussciences in education.

Bediuzzaman Said Nursi expressesthenecessityforthemindandhearttoacttogether:

"Thelight of theconscience is religion. Thelight of themind is thespirit of civilization. Truthmanifestsitselfwiththecooperation of bothsides. Withthosetwosides, thepatronage of thestudentsway. 127)

In Cemil Meriç, he pointsoutthatnationsformedbypeople can transitiontoumranbycombiningtheculturethat is theproduct of themindwiththewisdomthat is theproduct of theheart:

“The West has culture, wehavewisdom. Irfan is theuniquegarden of mankind, it does not separate, it unites. Inthisgarden, grudgesaresilent, thewallsaredestroyed, theconflictsareover. İrfan startswithknowinghimself. For self-knowledge, it is necessarytogetrid of theslavery of prejudices. Knowledge, self-cultivation, thedoortomaturity, knowledgecrownedwithdeeds. Theculture is rigidandpoor in lore. Knowledge is thewhole of thequalitiesthatmake a personhuman, that is, knowledge, faithandbelief. Thehomeland of western culture, easternlore. Weknowneitherthewestnortheeast; ourselvestheleastweknow.” (FromCultureto Knowledge, 11)

Thefactthatthemindandtheheart, thereligioussciencesandthesciencesare not handledtogether, has alsobeenreflected in thecurrentideasthatstandout in ourgeographyand has ledtotheestablishment of a fragmentedmindworld.

İbrahim Kalın evaluatedtheapproaches of thesemovementstovalues withthefollowingwords:

“Whenwelook at it in terms of values;

The main problem of nationalism is that it imposes an authoritarianandclosedsocietyorder as a politicalproject in the name of thesurvival of thestate.

The main impasse of liberalism is that it makes an abstraction of theindividualandlawindependentfromthereferences of history, tradition, culture, religionandnationandpresentsthis as a political model.

Theleft'smajordeviation is, in İdris Küçükömer'swords, presentingthe "alienation of order" as a condition of historicaldialecticandtryingtolegitimizethenation-statist, Jacobinand top-downparadigm as a historicalnecessity.

The main contradiction of Turkishnationalism is that it narrowsthemeaning of theconcepts of homeland, nationandhistoryandmakes "littleTurkey" nationalism.

The main problem of Islamism is that it cannotclearly define therelationshipbetweenthenationalandtheIslamic, andperhaps as a result of this, instead of embracingthewhole of Turkey, it is contentedwiththedemandfor an "Islamicspace" and, in the final analysis, downscalingforbothIslamandTurkey. (MindandVirtue, 118)

Ifwewanttocontinueourjourney of hope, whichwehavecontinuedfornearly a thousandyears in history; Fromeducationtopolitics, fromlawto art, weneedtoestablish a systemwheremindandheartgohand in hand.