Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı Kemal Demirkırkan, düzenlediği haftalık olağan basın toplantısında şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İl Kongresine katılmak üzere 17 Şubat 2018 Cumartesi günü ilimize günübirlik olarak geldi. Hani bu ziyaret için özel helikopter pistleri yapılmıştı hatırlarsınız. İşte o gün, bir okulumuz önceden planladığı bir veli toplantısını yapmış. Vay efendim Reis Afyon’a geldiği gün sen misin veli toplantısı yapan. Üzerine vazife sayan bir gazeteci hemen üst amirlere yetiştirmiş. Aynı gazeteci aradan 2 gün geçtikten sonra İl Milli Eğitim Müdürüne ve Afyonkarahisar Valisine söz konusu okul idarecileri hakkında soruşturma başlattıkları için teşekkür ettiğini belirten tweet attı ve yerel medyada haber olarak yayınlandı. Şaka gibi. Mevzu o kadar derin ki neresinden tutsanız elinizde kalır. LAYIKIYLA İŞLERİNİ YAPMASI SUÇ MU? Şimdi Sayın Milli Eğitim Müdürümüze sormak istiyorum. 1-Gazetecinin ifade ettiği gibi bu okul ve idarecileri hakkında soruşturma açıldı mı? Açıldıysa gerekçesi nedir? Sayın Valim; 1-AKP Genel Başkanı bu şehre geldiğinde devlet memurları dâhil herkes işini bırakmak zorunda mı? 2- AKP genel başkanı bu ile bir siyasi partinin il kongresine katılmak için geldi. İlimizde yaşayan herkes iktidar partisinin kongresine katılmak ya da destek olma zorunda mı? 3- Devlet memurlarının, öğretmenlerimizin layıkıyla işlerini yapması suç mu? 4- Eğer ifade edildiği gibi soruşturma açılmadıysa bu gazetecinin twitter hesabından yayınladığı açıklamaların gerçeği yansıtmadığı neden ifade edilmedi? AKP Genel başkanı Afyonkarahisar’a geldiğinde ortaya attığımız gibi tek seferlik helikopter pisti yapılan bu ülkenin tek parti iktidarı ile tek adam tarafından yönetildiği, her şeyin tek adam ve O’nun partisi için devlet tarafından organize edildiği, tüm toplum kesimlerinin kendisini baskı altında hissetmeleri için ne gerekiyorsa yapıldığına tanık oluyoruz. KİRLİ İTTİFAKIN KİRLİ UYUM YASALARI MECLİSTE İttifak yasaları TBMM gündemine getiriliyor. Bu ittifak yasası kimin mutfağından çıktı. AKP ile MHP’nin mutfağında hazırlandı. AKP ile ittifak FETÖ’ye yardım ve yataklık edenlerle, PYD lideri Salih Müslim’i kırmızı halıda karşılayanlarla, milliyetçiliği ayaklar altına alanlarla yapılan ittifaktır. Bu kirli bir ittifaktır. Kirli ittifakın kirli uyum yasaları TBMM’ye geliyor. Meclis gündemine getirilmekte olan ittifak yasalarının ne işe yaratacağını hepimiz biliyoruz. Şu anda can simidi olarak tutulan ve baraj altında kaldığı herkes tarafından kabul edilen bir partiyi yok olmaktan kurtarmaya, bununla birlikte kendi hegemonyasını sürdürmeye çalışan bir iktidarın yaptığı garip işlerden ibarettir. ADALET BUNUN NERESİNDE? AKP’nin bugün Türkiye’yi getirdiği nokta bütün hak ve özgürlüklerin temel zemini olan seçme, seçilme hakkının, halk iradesinin ortadan kaldırılmasıdır. Kaybetme korkusu yaşayan 2 siyasi parti, siyasi duruşlarını, düşüncelerini bir tarafa bırakarak bu yasa tasarısını hazırlayabilmekteler. Cumhuriyet Halk Partisi olarak insan hak ve özgürlüklerini, demokratik yaşamı ve milli iradeyi sonuna kadar savunacağız. Sandıktan çıkamayacağını gören AKP ve MHP sandığa el koyup milletin iradesinin gerçek anlamda sandığa yansımasını engelleyerek sonuç almaya çalışmaktalar. %10 barajını düşürmek yerine ittifak formülünü getirenler ilkeli bir siyasi tavır gösterip kendi fikirlerini savunan A partisi %9,9 oyla meclise girmezken, benim için fark etmez bugün öyle yarın sine izin vermezken, % 1 ya da 2 oy alan bir siyasi partiyi mecliste temsil ettirebilmeye çalışmaktadır. Adalet bunun neresinde? BU YATIRIMLAR DOĞRU MU? Orman ve Su İşleri Bakanlığımız Sayın Veysel Eroğlu’nun da bilgisi dahilinde ilimize yapılan yatırımları bir kitapçık haline getirmiş. Yaptıkları her iş gibi bunu da yüzlerine gözlerine bulaştırmışlar. Elimizde bulunan 2 kitabın birisinde ilimize toplam olarak 17 milyar TL’lik yatırım yapıldığı yazıyor. Diğerinde 18 Milyar TL’lik. Aradaki fark 1 Milyar TL. Yani 3,8 milyar TL, yani eski parayla 3,8 katrilyon TL. Öyle az uz bir hata değil. Aynı kitapta yeni yapılan hızlı tren ile Afyonkarahisar-İzmir arası bir kitapta 2 saate, diğer kitapta 2 saat 30 dakikaya düşecek deniliyor. Bunların hangisi doğru? Yapılan yatırımların kesin bir rakamı yok mu? Biz hangisine inanalım? Bu kadar özensiz hazırlandığına göre yoksa hepsi de yanlış olabilir mi? Sayın bakanımızın bu konuda bizi de kamuoyunu da aydınlatması gerektiğini düşünüyoruz. 28 ŞUBAT’A DA, 20 TEMMUZ’A DA KARŞIYIZ Bugün 28 Şubat muhtırasının 21. Yıldönümü. Her türlü darbeye, postmodern darbelere de karşı olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz. 28 Şubat’a da, 20 Temmuz da karşıyız. 1000 yıl sürecek denilen darbe bitti, ancak 3 ay sürecek denilen 20 Temmuz Darbesi ve OHAL hala devam ediyor. 28 Şubat darbesi bir an önce açığa çıkartılmalıdır. Şüpheli noktaları henüz ortaya çıkarılmadı. İddianameyi hazırlayan “FETÖ”cü çıktı... Mahkemenin bazı üyeleri “FETÖ”cülükten meslekten atıldı... 17/25 Aralıktan sonra Mahkeme Başkanı ve Savcı iki kez değiştirildi... Soruşturmanın başlamasına yol açan “delilleri” getiren TSKdan ihraç asker ile 28 Şubat hakkında suç duyurusunda bulunan avukatın “FETÖ”cü olduğu anlaşıldı... İddianame savcısına Genelkurmaydan "belge" taşıyan Genelkurmay Adli Müşaviri darbecilikten tutuklandı... Bilirkişiler, “delillerin” büyük bölümünün “gerçek dışı” olduğunu tespit etti... “ Bu ülkede yapılan yada yapılmak istenen tüm darbeler Meclis tarafından araştırılmalı tüm gerçekler halkımız tarafından bilinmelidir.” (1).jpg)
(5).jpg)
